top of page

Uzun Süren İhtiyati Tedbir ve Mülkiyet Hakkı İhlali: Anayasa Mahkemesi Kararı İncelemesi

  • Yazarın fotoğrafı: HGC HUKUK
    HGC HUKUK
  • 13 Ağu
  • 2 dakikada okunur

Hukuk davalarında, bir hakkın kaybolmasını veya dava sonucunun anlamsızlaşmasını önlemek amacıyla mahkemeler tarafından "ihtiyati tedbir" kararları verilebilir. Bu tedbirler, taşınmazların devrinin engellenmesi gibi çeşitli şekillerde karşımıza çıkabilir ve önemli bir güvence mekanizmasıdır. Ancak, geçici olması gereken bu önlemin yıllarca sürmesi, mülk sahibini belirsizlik içinde bırakarak orantısız bir yüke dönüşebilir. Anayasa Mahkemesi (AYM), 14 Mayıs 2025 tarihli ve 2020/11918 başvuru numaralı Amine Cağlı ve Hüsamettin Celalettinoğlu kararında, tam da bu konuyu ele alarak mülkiyet hakkının korunmasına yönelik önemli ilkelere dikkat çekmiştir.


Yıllarca Süren Belirsizlik: Karara Konu Olan Olayın Özeti


Makaleye konu olan AYM kararı, oldukça uzun bir hukuki süreci kapsamaktadır. Süreç, 1993 yılında başvurucuların murisine karşı açılan bir tapu iptali ve tescil davasıyla başlamıştır. Davanın açılmasından kısa bir süre sonra, 1995 yılında, davaya konu taşınmazların üçüncü kişilere devrini önlemek amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.


İlk derece mahkemesi 2005 yılında davayı kısmen kabul etmiş, ancak bu karar Yargıtay tarafından 2022'de bozulmuştur ve yargılama yeniden görülmeye başlanmıştır. Bu süreçte en dikkat çekici nokta, 1995 yılında konulan ihtiyati tedbirin, başvurunun yapıldığı 2020 tarihi itibarıyla hâlâ devam ediyor olmasıdır. Başvurucular, yaklaşık 25 yıldır taşınmazları üzerinde tam bir tasarruf yetkisine sahip olamadıkları için mülkiyet haklarının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştur.


AYM Değerlendirmesi: Uzun Süren İhtiyati Tedbir Ölçülü Değildir


Anayasa Mahkemesi, bu başvuruyu değerlendirirken daha önceki emsal kararlarına da atıfta bulunarak mülkiyet hakkına yapılan müdahalelerde "ölçülülük" ilkesinin altını çizmiştir. Mahkeme'ye göre, bir tedbirin meşru bir amaca hizmet etmesi tek başına yeterli değildir; aynı zamanda bu amaca ulaşmak için kullanılan aracın orantılı olması gerekir.


Kararda vurgulanan temel noktalar şunlardır:


  • Geçici Olması Gereken Tedbirin Kalıcı Hale Gelmesi: İhtiyati tedbirin amacı, yargılama sonuna kadar hak kaybını önlemektir. Ancak makul olmayan bir süre boyunca devam etmesi, onu geçici bir önlem olmaktan çıkarır ve mülkiyet hakkının özüne dokunan kalıcı bir kısıtlamaya dönüştürür.

  • Malike Orantısız Külfet Yüklenmesi: Bir mülk üzerinde yıllarca devam eden tedbir, malikin mülkünü satma, teminat gösterme veya üzerinde serbestçe tasarruf etme gibi temel yetkilerini belirsiz bir süre için elinden alır. Bu durum, bireye orantısız bir külfet yükler ve kamu yararı ile birey hakkı arasındaki dengeyi bozar.

  • Yargısal Makamların Özen Yükümlülüğü: AYM, yargısal makamların tedbir sürecinde ivedilik ve özen gösterme sorumluluğu olduğunu belirtmiştir. Yargılamanın uzamasıyla birlikte tedbirin devamının gerekliliği ve ölçülülüğü periyodik olarak değerlendirilmelidir.


Bu gerekçelerle Yüksek Mahkeme, 1995 yılından beri devam eden uzun süren ihtiyati tedbirin başvurucuların Anayasa'nın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkını ihlal ettiğine oybirliğiyle karar vermiştir.


Kararın Sonuçları


Anayasa Mahkemesi, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini tespit ettikten sonra bu ihlalin sonuçlarının nasıl ortadan kaldırılacağını da karara bağlamıştır. Bu doğrultuda, başvurucuların manevi zararlarına karşılık olarak her birine ayrı ayrı 33.300 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir. Bu karar, benzer durumlarda hak ihlaline uğrayan mülk sahipleri için önemli bir emsal teşkil etmektedir.


Sonuç olarak, bu karar, ihtiyati tedbir gibi geçici hukuki koruma tedbirlerinin dahi zaman içinde bir hak ihlaline dönüşebileceğini açıkça ortaya koymaktadır. Mülkiyet hakkının belirsiz bir süre boyunca kısıtlanması, adil yargılanma ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, yargılamaların makul sürede tamamlanması ve bu süreçteki tedbirlerin ölçülülüğünün sürekli olarak gözetilmesi büyük önem taşımaktadır.


 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page